28 Haziran 2008 Cumartesi

Türkiye aşkı bu otobüse sığar mı ?


2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın internet sitesinden derlediği bilgiye göre, 7-29 Haziran tarihleri arasında İsviçre ve Avusturya'nın ev sahipliğinde düzenlenecek şampiyonada mücadele edecek takımları taşıyacak tobüslerin üzerinde birbirinden ilginç sloganlar yer alıyor.

A Grubu'ndaki rakiplerimizden İsviçre'nin bayrağının rengi, kırmızı-beyaz otobüste ''Son durak: Viyana'' yazarken, Çek Milli Takımı mavi, beyaz ve kırmızı otobüsüne, ''Gidelim kazanalım, ulusumuzun rüyasını gerçekleştirelim!'' sözünü yazdırmış.

Portekiz ise milli renkleri olan kırmızı-yeşile boyadığı aracında, ''dilekten galibiyete giden yol'a dikkat çekmiş.

B Grubu'nda Avusturya'nın kırmızı-beyaz otobüsünde ''Ancak birlikte yenebiliriz!'' sloganı yer alırken, Hırvatistan mavi-beyaz ve kırmızıdan oluşan otobüsüne, ''Taraftarlarla Avrupa'nın zirvesine'' sözünü işletmiş.

Almanya siyah, kırmızı ve sarı renge boyalı otobüsüne, ''Tek takım, tek amaç'' yazdırırken, bayrağı kırmızı-beyaz olan Polonya ise ''...çünkü sadece spor ve eğlence iş yapar'' sözüne inanmış.

DİĞER GRUPLAR

''Ölüm grubu'' olarak da adlandırılan C Grubu'nda, mavi üzerine yeşil, beyaz ve kırmızı logoların yer aldığı İtalya otobüsünde, ''Gökyüzü her zaman daha mavidir'' ifadesi yer alırken, mavi, sarı ve kırmızı renkli otobüse sahip Romanya'nınkinde ise ''Romanya, sizi seviyor ve gurur duyuyoruz!'' sloganı yer buluyor.

''Portakallar'' lakaplı Hollanda takımının aracında ''Misyon bir, duygu bir, hepimiz turuncuyuz...'' yazarken, bayrağı gibi mavi, kırmızı ve beyazdan ibaret Fransa otobüsünde ise ''Beraber yaşayalım, beraber kutlayalım'' ifadesi yer alıyor.

D Grubu'nda mücadele eden takımlardan Yunanistan, mavi-beyaz otobüsünde ''Tek takım, tek rüya'' sloganını kabul ederken, İsveç'in kırmızı-beyaz otobüsünde ise ''İsveç takımı, bir rüya...'' sözüne yer veriliyor.

İspanya ''Ne olursa olsun, her ispanya İspanya'' sloganını benimserken, Rusya ise ''Rusya'da herkes tek ruh! Rusya oğullarıyla gurur duyuyor!'' sözleriyle millilerine moral veriyor.

tüm haber metni için tıklayın

Arda Turan' ın beş sırrı



Avrupa Şampiyonası'na Portekiz yenilgisiyle başlayan millilerimiz önceki gece İsviçre karşısında adeta yeniden doğdu. Yağmur altında yenik düştüğü karşılaşmayı 2-1'lik zaferle noktalayan Ay Yıldızlılar, Avrupa'nın dilinde. Herkes maçın kahramanı Arda Turan'ı konuşuyor. Uzatmalarda attığı golle üç puanı getiren Arda ise mutluluğunu arkadaşlarıyla kutluyor. Golden sonra eliyle 5'i gösterip yedek kulübesine koşmasının sırrını ise şöyle açıklıyor: "Bu Emre ağabeyin (Belözoğlu) forma numarası. Sakatlığı yüzünden forma giyemediği için üzgündü. Ben de golü ona hediye ettim."

İsviçre'ye uzatmalarda attığı golle Türkiye'nin çeyrek final umudunu yeşerten Arda Turan, golden sonra '5' işareti yapmasının hikayesini anlattı: "Emre ağabey sakatlığı sebebiyle oynayamadığı için üzgündü. Elimle onun forma numarasını göstererek sevincimi paylaştım.

Euro 2008'e Portekiz yenilgisiyle başlayan, ikinci maçında ev sahibi İsviçre'yi geriye düşmesine rağmen 2-1 mağlup ederek çeyrek final yolunda 'dev' adım atan Ay-Yıldızlı futbolcularımız, hedefe kilitlendi. Saint Jakob Park Stadı'nın çamur deryasına dönen zemininde uzatma dakikalarında attığı golle Türkiye'yi sokağa döken Arda Turan, tüm Türkiye'nin başarıya kilitlenmesi halinde şampiyonadaki yolumuzun uzun olacağını söyledi. Umutlarımızı yeşerten gol sonrası eliyle '5' işareti yaparak yedek kulübesine koşmasının sebebini anlatan Arda, attığı golü sakatlığından dolayı yedek kulübesinde oturan Emre Belözoğlu'na hediye ettiğini kaydetti. Yıldız futbolcu, "Emre ağabey 5 numaralı forma giyiyor. Ben de golü atınca elimle beş beş yaparak yedek kulübesindeki Emre ağabeye koştum." dedi.

Emre'nin oynayamadığı için çok üzgün olduğunu ifade eden Arda, "Benim Emre ağabeyle çok farklı bir diyaloğum var. Kendisini hem bir futbolcu hem de insan olarak çok seviyorum. İsviçre maçında oynamayı çok istiyordu. Ancak sakatlığı yüzünden forma giyemedi. Bu yüzden maçtan önce çok üzgündü. Son dakikada golü atınca elimle onun forma numarası olan beş işaretini yaparak ona koştum." açıklamasını yaptı. Arda Turan, İsviçre karşısında oynadığı futbol ve attığı golle kendisine güvenenleri utandırmadığını belirterek, "Portekiz maçında oynamayınca tabii ki üzüldüm. Ancak İsviçre karşısında hocamız Fatih Terim bana ilk 11'de görev verdi. Ben de sahaya çıkıp elimden geleni yaptım. Son dakikada da gol atıp takımımıza üç puanı kazandırdım." ifadelerini kullandı.

Maçın adamı seçilmesine rağmen ödülünü alamamasını esprili bir şekilde yorumlayan Arda, "Doping kontrolüne girmiştim. O yüzden biraz geç kaldım. Ödülümü Fatih Terim hocamız aldı. İnşallah Çek Cumhuriyeti karşısında da maçın adamı seçilirim ve bu kez ödülü ben alırım." şeklinde konuştu. Portekiz maçından sonra gereksiz bir şekilde eleştirildiklerine dikkat çeken Arda, şöyle devam etti: "Elbette ki burada maçlar kazanıp kaybedeceğiz. Ancak daha turnuva bitmeden ağır bir şekilde eleştirilmemize bir anlam veremiyorum. Biz bütün bu eleştirilere rağmen moralimizi bozmadık. Ev sahibini de yenerek grupta iddialı duruma geldik. İnşallah Çek Cumhuriyeti'ni yenip ilk hedefimiz olan çeyrek finale yükseleceğiz." Şampiyonalarda birlik ve beraberliğin çok önemli olduğuna işaret eden Arda konuşmasını şöyle tamamladı: "Biz kaliteli bir ekibiz. Avrupa'nın önemli takımlarında oynayan oyuncu arkadaşlarımız var. Kampta inanılmaz bir takım havası yakaladık. Eğer bütün Türkiye de bizim başarılı olacağımıza inanır ve iyi bir sinerji oluşturursak bence şampiyonadaki yolumuz uzun olur."

tam haber metni için tıklayın

Qalkın ayağa biz gelirek



HEYRET, EY TÜRK! (ŞAŞIRTTIN, EY TÜRK)

Bir defasında Türkiye'nin bir nömreli idman neşri "Fanatik" Dergisi dünyanın en güçlü futbolcularından olan C. Ronalda'ya böyle bir sual vermişti: "Eğer Türkiye kulüplerinden davet gelse, gidersen mi?" Ronaldo ise, idmancı centilmenliyine yaraşmayan tarzda özünden razı şekilde bele cevap vermişti:"Men,Türkiye adlı devleti tanımıram". Heee,tanıdın mı Ronaldo?

***

....Avrupa Çempiyonatının stantından bir neçe gün evvel Dünyanın en büyük bukmekır kontorlarından (bahis şirketlerinden) "Vilyam Holl" öz değerlendirmelerini açıklamışdı. Hemin vakit ünlü futbol bahisçisi Türkiye'ye, Avstriya ve Rusiya ile birlikte en aşağı şansı vermişti. Ay ulduzluların hatta gruptan çıkacağı bile sual altına alınmıştı.....Ne geder sehv (yanlış) edip, ne geder pul itirdiğinizin farkındasızmı, cenap şirket sahipleri....

***

...."Türkiye'nin yakın 20 yılda Avrupa Birliyinin üzvü (üyesi) olması hayaldir "Türkiye'yi kurumda görmek istemeyen bazı Avrupa devletlerinin başçiları,parlamentarları bele düşünürler. Hayal, gerçekleşiyor, cenaplar, Türkiye artık Avrupa'dadır. Birbir sıradan çıkardıkları da, öyle Avrupa Birliyinin üzvü olan devletlerin yığmalarıdır (milli takımlarıdır), İsviçre, Çekiya, Xorvatiya. Növbe ise, Almaniyanındır.

***

Öten defa yazmıştık, yene tekrar edirik, Elahazret (Allah varki) futbolu, bize esrarengiz bir temaşa (gösteri) seyrettiren futbolcuları kati şekilde siyasete katmak istemezdik.Viyana kapılarına geder
gedip çıkmış şanlı, muzaffer Osmanlı Ordusunu da hatırlatmak fikrinde deyilik. Amma, neyleyek, dünen gece Türkler Viyana'yı feth ettiler axı! Onlar bir daha sübut (ispat) etdiler axı, Türk Ruhu olan yerde ne Avrupa, ne Xorvatiya. Ve ne de Almaniya... Bunu da göreceyik inşallah, üç günden sonra.

***

Dünen muhtelif internet sitelerinde Türkiye-Xorvatiya oyunu ile bağlı azerkeşlerin (taraftarların) şerhlerine göz gezdirdim. Rusya'nın Kazan Vilayetinden bir Tatar balası belece de yazmışdı:
"Vstante, mı idyom" (Qalkın ayağa,biz gelirik!) adını yazmamıştı.Eşşi neye lazım ki?Adımız Türk, hamımız Türk, Hamımız Arda, Rüştü, Şentürk! He,sağol, Şentürk.Türk dünyasına (ŞEN) bayram getirdiyine göre. Teşekkürler, imperator Fateh... Heyret, Ey Türk!


Ervin Mirze/ Yeni Müsavat / Azerbaycan